Dünya değişiyor ve rüzgarları hızla artıyor. Bu yeni dünyada bilgi, hem ekonomik anlamda hem de gelişim anlamında içinde olduğumuz değişken geminin dümenini tutuyor. Yeni çağ insanlarının da bu gemide güvenle yolculuk edebilmesi için kendilerini çağa göre hazırlaması ve uyum sağlaması gerekiyor. Güvenli olacağını düşündüğümüz duvarlar örüp çağa ayak uydurmayı reddetmenin sonu ise aynı duvarların altında ezilmekle son buluyor. Bu ekonomik evrimleşme daha önce tarım toplumundan sanayi toplumuna geçilmesi gibi, sanayiden bilgi çağına geçiş olarak adlandırılmaktadır.
Yakında bu çağın rüzgarlarının daha da artacağı gibi yağmurları da yağmaya başlayacak. İşte o gün geldiğinde çoktan hazır olmanız gerekecektir. Ya yağmurları dolduracak hazırlığı yapmış olacak ve başaranlar listesine adınızı yazdıracaksınız, ya da sel ile mücadele ederek tehlikelerle boğuşacaksınız.
Başucumuza iyimser tabloları koyup tehlikeyi görmezden gelmenin bedelini tüm dünya olarak 2020 yılında fazlasıyla ödedik. Şimdi ayağa kalkıp yeni dünyadaki yerimizi sağlamlaştırmamız gerektiğine inananlardanız.
Uzun bir dönem süregelen “küreselleşme” isimli global birleşim, pandemi sonrasında yaşanan ekonomik dalgalanmalar sonucunda yerini üretim ağırlıklı ülkelerin çevresinde toplamış ve ekonomiler daha da dışa bağımlı hale gelerek birçok işletmeyi korkutur hale gelmiştir. Sürecin belirsizliği ve faktörlerin değişkenliği nedeniyle ekonominin negatif etkilerini daima göz önünde bulundurmak, her zaman gardımızı hazırda tutmak zorundayız.
Bu yeni dünya düzeni bizlere her alanda etkileşimi ve iş birliğini zorunlu hale getiriyor. Dijitale geçmenin, bilgi güvenliğinin ve hızın vazgeçilmez unsurlarımız olduğunu bilerek hareket etmemiz ve bilişim çağına ayak uydurmamız bu fırtınalı gemideki yerimizi belirliyor. Şimdi siz söyleyin, bu gemide neredesiniz? Güvenli bir kamarada mı yoksa güvertede mi?