Sürekli gelişen, değişen teknolojiler. İş sürekliliği ve gelecek kaygıları. Yetişmesi gereken işler, daha verimli olmak adına üretilen metodolojiler. Sürekli temiz kod, düzgün yazılım geliştirme vurgusu. Diğer programlama topluluklarıyla yapılan karşılaştırmalar, kendini üstün veya geride görme hissi. Seçilen teknolojilere olan güven, duyulan aşk, teknolojinin bizi sorunlardan kurtarmasına olan inanç. Üretilen ürüne yabancılaşma. Her zaman daha iyi, etkin olmalıyız duygusu. İnsanoğlu olarak bütün bunları yürütmeye çalışan yazılımı kaldıramayan bir donanıma kısıtlanmış olmamız.
Bütün bu kavramlar ve durumlar, yazılım geliştiricilerin dünyasını şekillendiriyor; ancak yazılım sektöründe çoğunlukla kullandığımız araçları konuşuyor, arkada kalan insanı ve o insanın hissettiklerini, özgüvenini, kaygı ve korkularını ise fazlaca dillendirmiyoruz. Bu konulardaki farkındalık son yıllarda özellikle Batı dünyasındaki konferanslarda artmaya başladı. Bu konuşmada temel amacımız bu konularda bir reçete sunmaktan çok topluluklarımızda bu konuların konuşulmasına ön ayak olmak olacak. Yazılım geliştirenlerin hissettikleri korku, kaygı ve özgüven duygularını Türkiye özelindeki durumları da göz önünde bulundurarak inceleyeceğiz, bu duyguların kaynaklarını ve nasıl kontrol edilebileceğini tartışacağız.
There are no comments. Be the first one!